Taş Mektep
Tarihçesi
19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği düşünülen yapı, ilk inşa edildiğinde bir süre dönemin Rum Ortodoks Patriği olan Sofronios’un konutu olarak kullanılmıştır. Adalar Milli Eğitim Müdürlüğü’nden edinilen bilgilere göre yapı 1922 yılında İstanbul Belediyesince satın alınmıştır. Böylece Türk okulu “Köprülü Mehmed Paşa Numune Mektebi” adıyla buraya taşınmıştır. Okulun adı 1924-25 yıllarında değiştirilerek Büyükada İlkokulu olmuştur. Yapının Patrik Sofranios’un 1899’daki ölümünün ardından 1922’de okul olduğu tarihe kadar hangi işlevle kullanıldığı bilinmemektedir. Büyükada İlkokulu, 1967 yılında yeni binasına taşınmış; Taş Mektep binası Büyükada Ortaokulu olarak kullanılmıştır.
Yapının, mimarı kesin olarak belli olmamakla birlikte Sofronios Köşkü ya da Eski Mektep olarak da bilinen bu yapı; Sofronios’un konutu olarak kullanıldığı dönemden sonra 1922-1967 yılları arasında Büyükada İlkokulu (Taş Mektep) olarak hizmet vermiştir. Bu tarihten itibaren Büyükada Ortaokulu olarak kullanılmaya devam eden yapı yangın tehlikesi nedeniyle 1978-79 öğretim yılında boşaltılmıştır.
1570 m2’lik bir alanı kaplayan Taş Mektep bodrum katı ile birlikte üç katlı kargir bir bina olarak inşa edilmiştir. Konut olarak inşa edilen yapı ilkokula dönüştürüldüğü 20. yüzyıl başlarında işlevi doğrultusunda yeniden düzenlenmiştir. Derslik olarak kullanılmaya başlanan odalar genişletilmiş, bahçenin kuzeyindeki ek yapı okulun müsamere salonu olarak kullanılmak üzere genişletilmiştir. Bahçe içerisinde üç odası, banyosu, tuvaleti ve mutfağı olan özgün istinat duvarı kullanılarak inşa edilmiş muhdes bir yapı da bulunmaktadır.
Taş Mektep 2021 yılı Ağustos ayında başlayan ve 2023 Haziran ayında tamamlanan restorasyon çalışmaları neticesinde cafe-kütüphane ve sergi salonundan oluşan bir yaşam alanı olarak kullanıma açılmıştır.
Taş Mektep’in açılış etkinliği olarak ziyaretçileri ağırlamaya başlayan “Yok Olmadan” isimli fotoğraf sergisi, İstanbul’un önemli hafıza mekânlarını kayıt altına alan fotoğraflarıyla tanınan İbrahim Akgün’ün imzasını taşıyor. Hikâyesi ve mimarisiyle kentin kültür mirasında önemli bir yeri olan, ancak sahipsiz kaldıkları için harabeye dönen yapıların bugünkü hallerini belgelen Akgün’ün çalışma alanı içinde Adalar özel bir yer tutuyor. İlgili yapıların tanıklığını ve terk edilmişliklerini fotoğraflarıyla yeniden dile getirerek görsel bir anlatı sunan Akgün’ün “Yok Olmadan” sergisinde; Büyükada Rum Yetimhanesi, Galerini Köşkü, Karamanyan Oteli, Özel Rum İlkokulu, Rizzo Köşkü, Tepedeki Konak ve Voridis Köşkü gibi toplumsal hafızanın önemli durakları arasında yer alan, Adalar kültür mirasının özel yapılarına ait video ve fotoğraflar izleyicilerle buluştu. Yapıdaki ikinci sergi ise Nihal Gündüz’ün küratörlüğünü üstlendiği “Yüzleşme” başlıklı sergidir.